Trabzon’da Karadeniz Sahil Yolu yapımı sırasında kayalarla doldurulan sahil şeridi bugünlerde yaklaşık 40 yıl önceki kumsal halini yeniden aldı. Sahil yolu yapımı nedeniyle kaybolan plajlarının yeniden oluştuğunu gören Trabzonlular sah
Trabzon’da Karadeniz Sahil Yolu yapımı sırasında kayalarla doldurulan sahil şeridi bugünlerde yaklaşık 40 yıl önceki kumsal halini yeniden aldı. Sahil yolu yapımı nedeniyle kaybolan plajlarının yeniden oluştuğunu gören Trabzonlular sahile akın etti.
Özellikle Ayasofya-Beşirli arasındaki ’Uzunkum’ olarak anılan sahil şeridi bugünlerde şehrin en gözde olurken, 40-50 yıl aradan sonra ortaya çıkan kumsal görüntüsü görenleri şaşırttı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, 40-50 yılın ardından ortaya çıkan görüntünün doğal bir kumsal değil yapay bir kumsal olduğunu belirterek” Tabi ki orijinal doğa, orijinal kıyı değil ama bu bize, Trabzon kıyılarının 40-50 yıl önce nasıl bir sahil olduğunu gösteren güzel bir örnek” dedi.
Şu anda Ayasofya sahilinde plaj oluştuğunu kaydeden Erüz, “Buraya nostalji denmesi gerçekten acı bir durum ancak Trabzon 1970-1975’lere kadar şehrin batısından doğusuna kadar Ganita haricindeki tüm kıyıları yaklaşık 3-4 kilometre boyunca kumsallardan oluşuyordu. Trabzon sahili komple doğal plajlardan oluşan denizle bire bir buluşan antik bir şehir idi. Burasının sahili, geçmişte denizin dalgaları Ayasofya Camisi‘nin bulunduğu blok kayalığın dibine kadar vuruyordu. Şu anda Trabzon’daki sahil minimum 50, maksimum 500 metre doğal kıyı çizgisinden yani kıyının doğal halinden denizden doğru ötelenerek dolgu yapıldı. Trabzon şu an doğal kıyılarının en az 50 ila 500 metre daha açığında deniz tarafına doğru ötelenmiş oldu. Dolayısıyla Trabzon’un şehir kıyılarında her hangi bir doğal plajdan bahsetmek söz konusu değil. Şu anda Ayasofya sahilinde plaj oluşumu var. Bu bir doğal kumsal değil, yapay bir kumsal. Doğal kumsalın oluşması için coğrafyadaki doğal aşınma yani dalga ve diğer etkilerle aşınma, derelerden, sellerle taşınma ve nihayetinde o malzemelerin kıyı boyunca akıntılar ve dalgaların taşınması neticesinde oluşan kıyılara doğal kıyı diyoruz. Burada oluşan kumsal ise esas kaynağı Akyazı dolgu alanı yani şu anki stadyumun ve hastanenin dolgu alanı ve halen dolgusu devam eden Gülcemal dolgu sahasındaki denize dökülen malzemeler. Bu malzemelerin yüzde 10, eğer kıyıda ise 70-80’i, denize doğru dalga etkisiyle taşındığı için taşınan malzeme deniz tarafından ince malzemesi kil olan malzeme deniz içine taşındı. Kaba olan kum ve çakıl ise kıyılara taşınarak kıyı boyunca yayıldı. Bu kumsal evet burada oluştu, eğer o dolgu devam ettiği sürece oluşmaya devam edecek. Ancak dolgu bittikten sonra kumsal dalga etkisiyle çekilip doğuya doğru sürüklenmeye devam edecek” diye konuştu.
"Trabzon için bir fırsat"
Bu oluşumun Trabzon için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Erüz, “Biz daha önce Gülcemal’in planlandığı dönemde, Deniz Bilimleri Fakültesi olarak şunu önermiştik; Gülcemal’in belli bir kısmını eğer yapay kumsallarla denizin açık kısmına, açık deniz tahkimatı dediğimiz dalganın kıyıya erişmeden açıkta kırılarak kıyıda dingin bir su kitlesi oluşturabilirse bu kumsal kalıcı olur. Şu anda aslında doğa kendisi yapay beslemenin plajını oluşturmaya başladı. Dolguyu yapanlar buna katkı verirse deniz burada doğal bir plaj oluşturacak. Bizim önerdiğimiz plaj aslında şu anda Ayasofya ile Faroz arasında doğal şekilde oluşmaya başladı. Eğer belediyemiz açık deniz tahkimatını yapmak suretiyle burada kalıcı bir doğal bir plaj oluşmasını sağlayabilir. Aslında bu Trabzon için bir fırsat ve doğanın bunu aslında olabileceğini gösteren çok güzel bir gösterge. Çünkü kıyı boyu akıntılar ve dalga enerjisiyle taşınan bu malzeme eğer geriden gelen Gülcemal’e dökülen malzeme bittiğinde buradaki malzeme taşınmaya devam edip doğuya doğru gidecek ve burası tekrar boşalacak. Şiddetli bir fırtına olduğu bir dönemde burada kumsal göremeyeceksiniz. Bu kumsalın burada kalmasını istiyorsak açık deniz tahkimatıyla birlikte burayı bir şekilde plajı koruyacak sistemleri oluşturup Trabzon’a kalıcı bir plaj kazandırabiliriz. Bunu yaparken aynı zamanda kıyılardan deşarj ettiğimiz kanalizasyon sistemlerini de bir an önce arıtma sistemine veya kolektör sistemine alarak bu bölgeden uzaklaştırıp sahildeki deniz suyunun da yüzülebilecek kalitede olmasına dönük çalışmaları da yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
Erüz, bunun örnek bir çalışma olduğunu kaydederek, “Bu örnek bir çalışma, doğanın aslında kendini yenilemesinin çok güzel bir göstergesi. Tabi ki orijinal doğa, orijinal kıyı değil ama bu bize Trabzon kıyılarının bir zamanlar 40-50 yıl önce nasıl bir kıyı olduğunu gösteren güzel bir örnek. Bu doğal bir şey değil, dökülen hafriyatın aslında aşındırılmasıyla oluşan bir kumsal ama korursak kalıcı olabilir, korumazsak yok olabilecek bir plaj” ifadelerini kullandı.