Gümüşhane’de yaz başından beri kurdukları 4 kişilik grupla turizme açılmayan mağaralara girerek kayıt altına alan ekibin son durağı Kırklar Mağarası oldu.
Mağara turizmine ve mağara sporlarına hizmet verebilecek, kayıtlara geçmiş ve bazıları tabiat varlığı olarak tescillenmiş 25 mağaranın varlığı bilinen Gümüşhane’de gençlerden oluşan bir grup mağaracılık sporuna başladı.
Yaz başında 2 jeolog, 1 antrenör ve 1 iş güvenliği uzmanı arkadaştan oluşan grup il genelinde bugüne kadar 7 mağarada incelemelerde bulunurken girdikleri mağaralarda gördükleri manzaraları hem fotoğraf hem de video olarak sosyal medya hesaplarından paylaşmaya başladı.
Ekip son olarak Köse ilçesine bağlı Altıntaş köyünde bulunan ve 2004 yılında Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca tescillenen, 2012 yılında MTA Genel Müdürlüğünün yaptığı çalışmayla turizme uygun olduğu tespit edilen Kırklar Mağarasına giden heyet toplam uzunluğu 295 metre olan ve girişe göre en derin noktası 37 metre olan mağarada incelemelerde bulundu.
Oluşumların devam ettiği, sarkıt, dikit, duvar travertenleri, mağara incisi ve damla taşlarının yoğun olarak görüldüğü mağarada yaklaşık 4 saat boyunca kalan ekip üyelerinden iş güvenliği uzmanı Gökhan Demir, “Son noktaya kadar gittik. O kısma kadar fotoğraf ve video aldık. 2 ayrı noktada su birikintileri gördük ama bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle kuruduğunu gördük. Bu mağaralara daha çok özen gösterilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz. Hedefimiz ilimizde bilinen 25 mağarayı incelemenin yanında bilinmeyen, duyulmayan mağaralarımıza da keşif gezileri yapmak” dedi.
Mağaracılığın yeterli eğitim alınmadan, mağaracılığa dair teknikler bilinmeden, gerekli koruyucu malzeme ve teçhizat olmadan yapılmaması gereken bir doğa sporu olduğunu kaydeden Demir, dünyada önem gösterilen bir spor olan mağaracılığın Gümüşhane ve Türkiye’de gelişmesi gerektiğini de vurguladı.
Mağaraların sarkıtlar, dikitler, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, yeraltı nehirleri gibi muhteşem oluşumların ve endemik canlıların bulunduğu gizli birer hazine olduğunu dile getiren Demir, “Biz girdiğimiz mağaralarda, mağara faunasına ve florasına itinalı davranırız. Oluşumlara fazla dokunmaz ve emniyetli bir mesafeden bakarız. Mağara içerisinden hiçbir şey almayız ve mağara içine hiçbir şey bırakmayız. Çünkü önemli olan keşif değil, mağaranın kendisidir. Amacımız, Gümüşhane bölgesinde ismen bilinen fakat gün yüzüne çıkmamış mağaralardaki eşsiz güzellikleri keşfetmek, fotoğraflamak ve kayıt altına almak” şeklinde konuştu.
