Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, bir dizi program ve ziyaret için bulunduğu Gaziantep’te Oğuzeli Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi ile Yamaçtepe Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, bir dizi program ve ziyaret için bulunduğu Gaziantep’te Oğuzeli Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi ile Yamaçtepe Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti.
Ziyaret sırasında merkezlerin son durumu, yapılan çalışmalar ve yapılması planlanan projeler ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Derya Yanık, engelsiz yaşam merkezlerinin tam donanımlı bir şekilde vatandaşlara hizmet vermesi için gayret gösterdiklerini vurguladı. Bakan Yanık, ziyaret sırasında, merkezde eğitim gören vatandaşlarla da yakından ilgilendi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Yamaçtepe Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ni de ziyaret eden Yanık, bakanlıklar, valilikler, belediyeler, kaymakamlıklar ve benzeri kurumlarla birlikte 20 yıldır vatandaşların menfaatine ve hizmetine yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
Bakan Yanık’a mehterli karşılama
Bakan Derya Yanık, Oğuzeli Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’ni ziyareti sırasında, öğrenciler tarafından mehter marşı ile çiçeklerle karşılandı. Bakan Yanık, merkezde eğitim gören ve tedavi olan vatandaşlarla da yakından ilgilendi.
Bakan Yanık, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne hayran kaldı
Oğuzeli ilçesinden Gaziantep Şahinbey ilçesine geçen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Yamaçtepe Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ni de ziyaret etti. Merkezde verilen eğitim alanlarını tek tek gezen Bakan Yanık, eğitim veren öğretmenlerden bilgi aldı. Yapılan çalışmaların takdire şayan olduğunu belirten Bakan Yanık, Gaziantep’te Türkiye’ye örnek bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinin hizmet verdiğini ifade etti.
“20 yıldır vatandaşlarımızın hizmetine ve menfaatine yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz”
20 yıldır vatandaşların menfaatine ve hizmetine yönelik çalışmalar yaptıklarını ve yapmaya devam edecekleri belirten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Bugün engelsiz yaşam merkezini gezerken engellilik, engelsizlik halini konuşurken söylenebilecek en iyi örneklerden birisi Aşık Veysel’dir. Çünkü 7 yaşında gözlerini kaybedip hayatı bir irfan gözüyle gören ve hepimize görmediğimizi gösteren bir isimdir. Aşık Veysel’in ‘sen balsın da ben çeç miyim?’ ifadesi aslında bize insanla alakalı, medeniyetimizde insana bakış açısıyla alakalı her şeyi tek bir cümlede aktarabilen sözdür. Hiçbirimiz çeç değiliz ve hiçbirimiz bal değiliz. Eğer çeçsek hepimiz çeçiz balsak da hepimiz balız. Biz Müslümanlar olarak insanı eşrefi-i mahlukat kabul eden medeniyetin bağlılarıyız. Öbür taraftan eşref-i mahlukatın kendi içinde engeli olabilir, görmeye bilir, duymaya bilir, fakir olabilir, zengin olabilir. 20 senedir biz bu hareket noktasından yola çıkarak insana hizmet etmeyi sürdürüyoruz. İnsana hizmet etmenin Hakka hizmet etmek olduğunun farkında olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Biz bütün insanımızın 84 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımızın engelli olsun ya da olmasın ortaya çıkan sosyal refaha aynı ölçüde ortak paydaş olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Eğer hepimiz toplum olarak sosyal anlamda bir toplam katma değer üretiyorsak buna her vatandaşımızın ortak olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için bütün projeler, bakanlıklar, belediyeler olarak hepimiz çalışıyoruz. Her birimiz hangi noktada olursak olalım, hangi mevkide olursak olalım örneğin; bakanlıklar, belediyeler, valilikler, kaymakamlıklar ve benzerleri olarak vatandaşın hizmetine, menfaatine, geleceğine yönelik elimizden gelen her türlü hizmeti vatandaşa sunmakla kendimizi mükellef sayıyoruz. 20 yıldır bu anlayıştan şükürler olsun ki bir milim sapmadık. Bundan sonrada inşallah, milletimiz bize teveccüh ettiği sürece, milletimizin desteği arkamızda olduğu sürece bu hizmetleri sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
“Merkezin yapımında emeği geçenlere teşekkür ediyorum”
Yamaçtepe Engelsiz Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Bakan Yanık, “Bugün Gaziantep’te sabah saatlerinden bu yana muhtelif ziyaretlerde bulunduk. Çocuklarımızı, engellilerimizi ve evlerimizi ziyaret ettik. İnşallah bugün kurasını yapacağımız evleri ziyaret ettik ve yetim çocuklarımızın o gözlerindeki ışıltıyı, insani şartlarda ders çalışabilecekleri, aileleriyle birlikte oturabilecekleri, belki bir arkadaşlarını davet ettiklerinde rahatlıkla onları ağırlayabilecekleri bir mekanları olacak. Ziyaret sırasında babaannelerinin büyüttüğü 12-13 yaşlarında 3 yetim çocukla karşı karşıya kaldık. Çok kırılgan ve tamda ergenlik çağında olan çocuklarımızda o ışıltıyı gördük. Bunların her birisi bizim için bugün bulunduğumuz makamlar itibariyle bir sorumluluk, yükümlülük ancak öbür taraftan biz bu yaptığımız çalışmanın bizim açımızdan manevi bir boyutu da olduğuna inanıyoruz. Manevi olarak bizi besleyen, bizi tahkim eden bu dualarla yürümemizi sağlayan bir tarafı var ve bu gerçekten paha biçilemez. Onun için bundan sonraki süreçte de bütün birimlerimizle, kurumlarımızla, belediyelerimizle, valiliklerimizle, kaymakamlıklarımızla, bakanlıklarımızla her birimiz el birliğiyle 20 senedir sürdürdüğümüz hizmeti bundan sonrada sürdürmeye devam edeceğiz. Merkezin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Gaziantep’te engellilere yönelik yapılan projeler
Programda konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’te engellilere yönelik yapılan projelerden bahsederek, “14 Ağustos 2001 yılında Eyyüp ve Mehmet Başkanlarımla birlikte Gaziantep’te bir şey yaptık. AK Parti’ye kurucu olduk. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesiyiz’ demişti. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 1993 yılında İstanbul’da başlattığı o yerel kalkınmayı bütün Türkiye’ye ve dünyaya anlatmak için bir yola çıktı. Ben de eşimle birlikte daha ilk günde kurucu olarak bu yola girdim. Yıl 2002’de erken seçim kararı alındı. Gaziantep’in kadın milletvekili olarak parlamentoya girdim. Parlamentoya gittik ama engellinin adı yok, hukuku yok, tanımı yok. Bizde bunları anlatmaya başladık öyle bir noktaya geldik ki şimdi hamdolsun başarı hikayelerini konuşuyoruz. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığım sırasında parlamentodaki tecrübelerimle bir hukuk devletinde engelliler ile ilgili yapılması gerekenler nelerdir diye Cumhurbaşkanımızın liderliği, vizyonu ve talimatları doğrusunda bir yola çıktık. Kurucu aile bakanı olduğum zaman bir anne gözüyle benim için o kadar öğreticiydi ki sizlere anlatamam. 6 ay boyunca ağlayarak eve gittim. Her gün oğlum, ‘anne, ağlayarak bakanlık mı yapacaksın?’ diyordu. Huzurevine gidiyorum; yalnız yaşayan yaşlıları görüyorum. Çocukların yanına gidiyorum; annesiz babasız çocukları görüyorum. Engellilerin yanına gidiyorum, bir başka çile var. Sonra kendi üzüntülerime baktım, oğlum bir tane matematik sorusunu yapmadığı zaman, kızım bir tane fizik sorusunu eksik yaptığı zaman üzülüyordum. Ben bunları gördükten sonra kendimden utandım. Bir engelli çocuğu olan annenin yerine kendimi koyduğum zaman aslında nasıl önemli bir sınavdan geçtiklerini gördüm. Bir gün bir otistik çocuk genel merkeze geldi. Anne ve babası bana ‘bakanım lavaboya gittiğinde karı-koca nöbet tutuyoruz’ dedi. Sonra bir günde işitme engelli çocuğu olan bir anne geldi ‘ ben size hakkımı helal etmeyeceğim’ dedi. Bende neden diye sordum anne de, ‘sizin sınav sistemiz, fiziksel engelliler için uygun’ dedi. Öğrendiğimiz her şey üzerimize büyük bir vebal, büyük bir borç olarak geldi. Aldığımız her bilgiyi destekledik. Bende bu konularda çalışmalar yaptım, Cumhurbaşkanımıza ne sunduysam ‘Fatma kardeşimizin söylediği çok mühim biz engellilerin, yaşlıların, kadınların, şehit yakınlarının ve gazilerinin önündeki bütün engelleri parasına puluna bakmadan kaldırmalıyız ve gereği yapılacak’ talimatını veriyordu. Engellinin dediğim gibi tanımı yoktu. Zaten başlarken negatif başlıyorduk. Engellinin önündeki engelin kaldırılması için ilk önce engellinin tanımını yaptık. 2014 yılında büyükşehir belediyesi başkanı olarak başladığımda bunun tek başına bakanlıklarla bekleyerek gidemeyeceğimizi ve uygulamanın çok mühim olduğunu söyledim. Bizde bizim yapmamız gerekenleri gördük ve zaten burada 2 merkez ilçemizde ustalık dönemleri yaşanıyor. Hem Şahinbey hem de Şehitkamil ilçelerimizde çok güzel örnekler vardı. Bizim 2014 yılında başladığımız çalışmalarla kurumsal kapasitemizi buna uygun hale dönüştürdük ve engellilerimizin başına engelli bir daire başkanı getirttik. Bu o kadar önemli ki bundan sonrasına örnek olacak. Örneğin görme engelli öğrencilerimizin başında görme engelli bir okul müdürümüz var. Sevgili Peygamberimizin zamanında engelli valimiz vardı. Dolayısıyla karar mekanizmasına engellileri taşımak ve onların baktığı yerden bakmak ve şehrimizi buna hazırlamamız gerekiyor” diye konuştu.