HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İstanbul’un fethinin 568. Yıldönümüne ilişkin, “Fatih Sultan Mehmet tarafından 29 Mayıs 1453 tarihinde fethedilen İstanbul, fethedildiği tarihten bu yana çok sayıda kültüre ev sahipliği yapan, Fatih Sultan Mehmet’in hoşgörüsü ve adalet anlayışıyla farklı inanç ve kültürlerin bir arada barış ve mutluluk içerisinde yaşadığı bir medeniyet merkezi, örnek bir şehirdir” ifadelerini kullandı.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İstanbul’un fethinin 568. yıldönümü dolayısıyla bir yazılı açıklama yayımladı. Arslan açıklamasında İstanbul’un 29 Mayıs 1453’te Hz. Muhammed’in övgüsünü kazanan Fatih Sultan Mehmet ve ordunun mücadelesi sonucunda fethedildiğini hatırlatarak, “İstanbul’un fethi hem ülkemiz açısından hem de dünya tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. İstanbul’un fethedilmesiyle, Osmanlı Devleti üç kıtaya yayılan büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Yıkılmaz denilen Bizans surlarının Fatih Sultan Mehmet Han’ın önderliğindeki kahraman Osmanlı ordusu tarafından yıkılmasıyla birlikte Osmanlı ordusu Bizans Surlarını yıkan ilk devlet olarak tarihe geçmiştir. İstanbul’un fethiyle birlikte dünya tarihinin akışı değiştirilmiş, Orta Çağ kapanmış, Yeni Çağ açılmıştır” değerlendirmesini yaptı.
Arslan açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“İstanbul’un fethiyle sadece bir şehrin yönetimi ele geçirilmemiş aynı zamanda birçok kültürün barış ve kardeşlik içerisinde huzurla bir arada yaşayabileceği de tüm dünyaya bir kez daha ilan edilmiştir. Fethedildiği tarihten bu yana çok sayıda kültüre ev sahipliği yapan İstanbul, Fatih Sultan Mehmet’in hoşgörüsü ve adalet anlayışıyla farklı inanç ve kültürlerin bir arada barış ve mutluluk içerisinde yaşadığı bir medeniyet merkezi, örnek bir şehir haline gelmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in asıl olanın şehirleri değil gönülleri fethetmek anlayışı İstanbul şehrinin ruhuna en güzel şekilde yansımıştır.
Bugün de kaosların ve huzursuzlukların arttığı bir dünyada, 1453 yılında Fatih tarafından gerçekleştirilen, temelinde barış ve kardeşlik yer alan “Fetih” ruhunun, bireyi, kardeşliği, kucaklaşmayı ve barışı esas alan yönetim ve yönetişim anlayışının yaygınlaşarak devam etmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Türkiye, açılmak, kucaklaşmak, dostluk ve işbirliğini başarmak olarak tanımlanabilecek olan fetih ruhunu, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” anlayışıyla hem kendi içinde barışa sahip olmayı hem de dünyada barışın savunucusu olma misyonunu kararlılıkla sürdürmektedir.”
Arslan, İstanbul’un Fethi’nin 568. Yıldönümü vesilesiyle, dünya şehri İstanbul’u Türklere miras olarak bırakan Fatih Sultan Mehmet’i ve bütün şehitleri rahmet ve minnetle andığını ifade etti.
