Uşak’ın Banaz ilçesinde yaşayan Zeki Er, 20 yaşında başladığı bağlama imalat ve tamirine 44 senedir devam ediyor. En kaliteli bağlamaların elle yapılanlar olduğuna dikkat çeken Er, “Bizde seri imalat yok, bizde her şey el işçiliği.
Uşak’ın Banaz ilçesinde yaşayan Zeki Er, 20 yaşında başladığı bağlama imalat ve tamirine 44 senedir devam ediyor. En kaliteli bağlamaların elle yapılanlar olduğuna dikkat çeken Er, “Bizde seri imalat yok, bizde her şey el işçiliği. Seri imalat olduğu zaman işin kalitesi biraz bozuluyor” dedi.
1957 senesinde Uşak’ın Banaz ilçesinde dünyaya gelen Zeki Er, okuduğu endüstri meslek lisesinden mezun olduktan sonra abisiyle birlikte 1977 senesinde açtığı dükkanda bağlama satmaya başladı. İzmir’den satmak için hazır olarak getirdikleri bağlamalarda sık sık arızalar çıkması üzerine edinilen tecrübelerin ardından bağlamaların satışıyla birlikte tamiratına da başladı. 4 sene İzmir’den getirilen bağlamalar üzerinde tamirat çalışması yaptıktan sonra satışını gerçekleştiren Er, 1981 senesinde ise İzmir’den bağlama almayı bırakarak kendi el yapımı bağlama satışına başladı. Tamirle işe başladığını anımsatan Zeki Er, “1977 senesinde bu işe başladım. Abimle birlikte bir bağlama dükkanı açtık, sazlarımızı İzmir’den hazır getirtiyorduk ama getirdiğimiz sazların da çoğu arızalı çıkıyordu. Geri iade etme şansımız olmadığı için kendi sazlarımızı tamir ederek başladık. Sonrasında da eş, dost, tanıdıkların sazlarını tamir etmeye başladık ve bu şekilde devam ettik” şeklinde konuştu.
“Seri imalatta kalite bozuluyor”
Bir fiil yetiştirdiği çırak olmadığını sözlerine ekleyen Zeki Er, yardım isteyen vatandaşlara elinden geldiğince destek verdiğini de belirtti. Yapılan işin iyice ticarete dökülmesiyle birlikte seri imalata geçilen bağlamalarda kalitenin azaldığını dile getiren Er, kendilerinde ise her şeyin el işçiliği olduğuna dikkat çekti. Bağlama yapma tekniğinden de bahseden Er, kendisine has taktikle herkesin tam tersi şeklinde çalıştığını söyledi. Zeki Er, “Bu iş iyice ticarete döküldü. Bizim de yaşımız artık yerini buldu. Biz artık tecrübemizle her şeyin sağlamlığı diyoruz, görünüm ikinci planda diyoruz. Eskiden bildiğimiz tekniklerin üzerine yenisini koyarak yapıyoruz. Bizde seri imalat yok, bizde her şey el işçiliği. Seri imalat olduğu zaman işin kalitesi biraz bozuluyor. Örneğin İzmir sazlarının yüzde 90’ı seri imalat. Bunlar da sazın maliyetini düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Örnek olarak da son zamanlarda çakma sap dediğimiz kavalye geçme olayı var. Benim de hiç tavsiye etmediğim bir olay. Benim sistemim diğerlerinden çok farklı. Herkes önce tekniği çeker, sonrasında sapı takar. Ben önce sap hazırlayarak tam tersini yapıyorum. Bu şekilde tekniği sapa çekerek herkesin tam tersini yapıyorum” ifadelerini kullandı.
Kısa sap, uzun sap, elektro saz gibi her türlü bağlama imalatı yaptığını söyleyen 66 yaşındaki bağlama ustası, Türkiye’de bulunan ağaçlardan bağlama için en uygun ağacın dut ağacı olduğunu da ifade ederek bağlama imalatının yapım aşamalarını anlattı.