Van’da zaman zaman Van Gölü çevresinde yaşanan koku üzerine gündeme getirilen iddialar, bilimsel gerçekler ve teknik raporlarla çürütülüyor. Van Çev-Der Başkanı Ali Kalçık’ın, Van Merkez Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'ni hedef alan açıklamaları sonrası VASKİ, hem teknik verilerle hem de görüntülerle kamuoyunu bilgilendirdi.
TÜRKİYE’NİN EN GELİŞMİŞ 3. ARITMA TESİSİNE KUMPAS GİRİŞİMİ
Kalçık’ın açıklamalarının ardından VASKİ Daire Başkanlığı ekipleri, Van Gölü’ne arıtılmış suyun döküldüğü noktadan numune alarak video eşliğinde kayda aldı. Görüntülerde suyun berraklığı ve arıtma kalitesi açıkça görüldü. Bu veriler, kamuoyuyla ve basın mensuplarıyla paylaşıldı.
VASKİ yetkilileri, Kalçık'ın arıtma tesisinin %99 oranında biyolojik arıtma sistemiyle çalışan, Türkiye’nin en ileri teknolojiye sahip 3. tesisi olduğunu çok iyi bildiğini ancak bu gerçekleri bilinçli şekilde görmezden geldiğini vurguladı.
GEÇMİŞİN KİRİNİ BUGÜNE YIKMAK İYİ NİYETLE AÇIKLANAMAZ
VASKİ’den yapılan açıklamada, Van Gölü’nün en fazla kirlendiği dönemin demli belediyeler dönemi olduğuna dikkat çekildi. O dönemlerde ya hiç arıtma yoktu ya da mevcut sistemler kapasitesinin yalnızca %20’si ile çalışıyordu. Bu nedenle bugünkü kokunun kaynağı yeni tesis değil, geçmişte göle dökülen dip çamurdur.
Bugün VASKİ tarafından sürdürülen 3 etaplı dip çamur bertaraf projesi, yılların ihmalini telafi etmeyi amaçlamaktadır. Koku ise göldeki doğal dalgalanma ve sıcaklık değişimlerinden kaynaklanmaktadır.
ALİ KALÇIK’A AÇIK DAVET: “TESİSE GELİN, HER ŞEYİ BİZZAT GÖRÜN”
VASKİ, Kalçık’a doğrudan çağrıda bulunarak, tesisin tüm kapılarının açık olduğunu, isterse örnek alma süreçlerine bizzat katılabileceğini ifade etti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Gerçek ortada. Tesisimiz ileri biyolojik sistemle çalışıyor. Şeffafız, gizlimiz yok. Buyurun gelin, birlikte gezelim, birlikte örnek alalım. Şehrimize yapılan bu haksızlığı birlikte görelim.”
VASKİ Genel Müdürü Emre Eşme’nin paylaştığı resmi mali veriler, belediyeye kayyum atanmadan önceki ve sonraki tabloyu da gözler önüne serdi:
Kayyum öncesi borç: 2 milyar TL (tamamı banka ve kamu kredileri)
Kayyum sonrası borç: 4 milyar TL’ye çıktı
Esnafa ve müteahhitlere ödenmemiş alacak: 300 milyon TL
Üstelik bu süreçte personel maaşları bile eksik ödenmiş, yatırım yapılmadan dahi aylık 88 milyon TL açık verilmişti. Gelir en iyi ayda 100 milyon TL iken, giderler şunlardı:
70 milyon TL personel
35 milyon TL kredi taksitleri
40 milyon TL elektrik
35 milyon TL araç, iş makinesi ve işletme giderleri
8 milyon TL SGK ve vergi yapılandırmaları
Yatırımlar başladığında bu açık aylık 100-150 milyon TL seviyelerine yükseldi. Bu nedenle gelir artırıcı adımlar atılması zorunlu hale geldi.
İCRA SÜRECİNDE HASSASİYET GÖSTERİLDİ
VASKİ, borç tahsilatında da sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etti. İcra süreci öncesi defalarca kısa mesaj ve ardından 8 kişilik çağrı merkeziyle birebir aramalar yapıldı. Ancak geri dönüş oranı %1’in bile altında kaldı.
Sosyal Yardımlaşma verilerinde kayıtlı, yardıma muhtaç 32.000 aile icra listesinden çıkarıldı. Ancak 50.000 TL üstü borcu olan ve 6 fatura ödememiş ticarethaneler ile 10.000 TL üzeri borçları olan bireyler icraya verildi.
VASKİ: “BU ŞEHİRDE YAŞIYORUZ, BU GÖL HEPİMİZİN”
Son olarak VASKİ yetkilileri, Ali Kalçık’a sert ama samimi bir uyarıda bulundu:
“Van Gölü bizim gözbebeğimiz. Ama olmayan bir kirliliği varmış gibi gösterip, çalışan bir tesisi karalamak, bu memlekete yapılacak en büyük kötülüktür. Bu memleket hepimizin. Herkesi sağduyuya, dayanışmaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Gerçek dışı algılarla değil, teknik verilerle konuşalım.”
Kaynak: Van Postası Gazetesi / Kenan Gül'ün Haberi
