7 Haziran 2015 seçimleri geride kaldı. Van'da 370 bine yakın oy alan HDP, bence herkesi şaşırttığı gibi, kendi de şaşırdı. Zira Van'da HDP'nin önde gelen isimleri ile konuştuğumuzda hedefi 280 bin ve 300 bin olarak belirlemişlerdi.
Ak Parti ise bu seçimlerde Van'da sadece 100 bin küsur oy alabildi.
Seçimlere birkaç gün kala önce Mersin ve Adana'daki HDP seçim bürolarına yönelik bombalı saldırılar, daha sonra Erzurum'da HDP mitinginin yapılmamasına yönelik saldırılar ve linç girişimleri, seçime iki gün kala HDP'nin Diyarbakır'daki mitingindeki bombalı saldırı ve Van'daki HDP'nin seçim final mitingi, olayın seyrini değiştirdi.
Ak Parti cenahında zaten küsen ve partisinin aleyhine çalışan 100'den fazla aday adayı vardı.İlimize Hükümet kanadında üst düzey bir isim geldiğinde hemen koşarak tokalaşan isimler, seçimde belki de HDP'ye çalıştı.
Bazı aday adayları seçimi boykot etti, bazıları ise HDP'ye resmi-gayri resmi oy toplama girişimlerinde bulundu.
Birçok aday adayı özellikle sosyal medyadaki çevrelerine İl Başkanı Zahir Soğanda ve 1. Sıra Adayı Burhan Kayatürk'le ilgili tepki patlaması oluşturdu.
Elbette ki bu isimler de çevreleri ile yeterince hemhal olamadı ve görünen tabloya göre birçok kesimi ihmal ettikleri görüldü.
HDP'li adaylar ise geceli-gündüzlü çalıştı. Yapacakları vaatleri bir bir sıraladılar.
Ak Parti cenahından bu memlekette binlerce insanı ilgilendiren TOKİ konutları ile ilgili yapılandırma yapılacağı müjdesi gelmesine rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun mitinginde böyle bir müjde duyulmadı.
Deprem dolayısıyla SGK ve vergilerin en azından bir yıllık bedelinin terkin edilmesi çağrıları bir türlü Hükümet kanadı tarafından duyulmak istenmedi.
Sonuçta Ak Parti hem bölgede, hem de ülkede önemli oranda oy kaybederek, tek başına iktidar olmayı başaramadı.
Elbetteki ulaşımdan sağlığa, adaletten tarıma, eğitimden altyapıya kadar sayısız projelere imza atıldı. Bunları inkar edenin imanı olmaz. Ama hatalar da yapıldı.
Paralel örgütle mücadele edeyim derken, birçok masum ve bizlerin de yakından tanıdığı insanlar suçlu gibi gösterildi. Halkın birçoğu ise özelikle Emniyet teşkilatındaki aşırı atamaların, yer değiştirmelerin, emekliye sevk edilme olaylarının doğru olmadığını ifade ediyor.
MİT tırları konusunda hükümet kendini seçmene iyi anlatamadı sanırım. Hükümet karşıtı kesimler ise hükümetin, hatta devletin IŞİD'e destek olduğunu söyleyerek, bir yandan Ak Parti'nin oylarını düşürmeye gayret ederken, öte yandan Kürt vatandaşlara, 'Bakın T.C. sizin kardeşlerinizi öldürüyor' mesajı vererek, HDP'yi barajın üstüne çıkarmaları için bir taşla iki kuş vurma hesabı güttüler.
Ak Parti'nin oyunun niçin düştüğü ile ilgili elbette ki sayısız sebepler sayılabilir. Van'da halkın tabiriyle çok iyi aday adayları olmasına rağmen, niçin bu listede ısrar edildiği konusunda, herkes farklı iddialarda bulunuyor. Ama en çok konuşulan iddiayı ben size söyleyeyim; 'Ak Parti bu bölgeleri bilerek gözden çıkardı'
Gelelim 7-8 yılda Van siyasetinde görülmemiş değişikliğe.
Hem de ters yüz olmuş değişikliğe...
Bir dönemler canını dişine takarak Ak Parti'nin kazanması için çalışanlar, bugün canını dişine takarak söz konusu partinin oyunun düşmesi, hatta Van'daki en önemli rakibinin kazanması için ter döküyor.
2007 yılındaki seçimleri hatırlayalım mı?
Ak Parti Van'da %54'lük bir başarı gösterdi ve Meclis'e 5 milletvekili götürdü.
Şimdiki HDP, o dönem bağımsız adaylarla %32 oy alabildi ve 2 ismi Meclis'e gönderdi.
Ak Parti 2007 seçimlerinde 165 bine yakın oy alırken, HDP'nin bağımsız adayları 90 bin oy alabildi.
2007'de Ak Parti, Kürt kökenli insanların yoğun yaşadığı Van'da, rakibine 75 bin oy fark attı. Peki o rakipler şimdi 370 bine yakın oy alırken, Ak Parti nasıl oluyor da sadece 100 bin oy alıyor?
Ak Parti milletvekillerine; 'OHAL'i kaldırın, başka bir şey istemiyoruz' diyen biz Kürtler, 2007 sonrası birçok reforma rağmen Ak Parti'den niçin küstük, tüm detayıyla araştırılmalı.
Google amcaya sorun; 2007 sonrası bu ülkede Kürtlerle ve Kürtçe ile ilgili neler yapılmış, o size söyler.
Tüm sorunu, 2009 seçimlerinde Burhan Yenigün'e, 2015 seçimlerinde ise Burhan Kayatürk'e bağlamak, tek başına yeterli bir sebep olmasa gerek.
Son söz; seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize, 'sol'un deyimiyle yurttaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.
