Ayşegül KESKİN


Büyümek de Zor

Büyümek de Zor


İnsanoğlu anne karnına düştüğü andan itibaren büyür. Biyolojik, bedensel gelişimi ile beraber kendi safhasında psikolojik gelişimleri başlar. hamilelikteki annenin her hali bebeği direk etkiler. Doğumdan sonra da bu böyledir. bebek annenin bir parçasıdır ve anne, bebek için de herşeydir.



Kimlik oluşumu çocuklarda  2,5-3 yaşlarında başlar. 3-6 yaşta cinsel olguyla kimlik oluşum ve gelişim sürecine girerler. Çocuğun kendi bedeni, cinsel organı önemlidir ve tanımaya çalışır. Beraberinde anne-babayla ilgili kıskançlıkları, duygu keşfedişleri, bireyliğini ispat için itirazları vardır. Kız çocuğu baba ile, erkek çocuğu anne ile kuvvetli bağ kurar. Bu bağın sağlıklı olarak şekil alması yine ebeveynlere bağlıdır.  Çocuklar, anne- baba ile ilişkiyi bilinçaltında oturttuğu zaman, ayrışma sağlıklı olduğunda çocuk o dönem sonrasında kendiyle ve etrafıyla da rahat diyaloglara girer.



Bulüğ dönemi de aynen bu dönemin bir nevi tekrarıdır.



Genç, kendi kimlik oluşumu döneminde tekrar anne baba ayrışma yaşar. Birey olduğunu ispat önemlidir. Bunu itiraz ve karşı gelmeler takip eder. Bulüğ döneminde biyolojik, fiziksel değişim ve gelişim, beraberinde yoğun duygu iniş-çıkışlarına sebep verir. Hesapsız ve anlık tepki ve kararlar, bulüğ dönemi gencin hallerindendir. Halk dilinde de deli-kanlı tabiri meşhurdur.



Bu dönemde ailenin kurallarına karşı gelme veya yok sayma olabilir. Önemli olan diyaloğu koparmadan bu sürecin geçmesine, gence  yardımcı olmaktır. Genç bu dönemde eleştirilmeye, suçlanmaya ve sınırlar koyulmasına tahammülsüz olur. Aileler de gencin tavırlarından ve bu eksende gelişen kendi korkularından dolayı bu dönemde daha fazla denetim sağlamak isterler. Bir konuda anlaşmazlık varsa, konuşmak ve bu konunun çözümü için alternatifler sunmak gerekir.  Çünkü genç bu dönemde sürekli kendi karar vermek ister. O sebeple ebeveynle sorun olan kısımda 3-4 alternatif çözüm gence sunulmalı ve o karar vermelidir.



Aile ilişkileri bulüğ dönemi öncesinde daha önemlidir. Çocuğa güven ve sevgi vermiş anne-babalar bu sorunları daha kolay aşmaktadır. Yine çocuklara küçük yaşlarda verilmiş dini- ahlaki bilgi ve eğitim, belli süre büyüklerle sorun yaşansa bile daha sonra vicdan muhasebesi, doğru-yanlış üzerinde düşünmeleri sağlayacaktır. Çünkü küçük yaşta ailede verilen dini ve ahlaki değerler aslında çocuğun ileriki hayatı için bir kurtarıcı, yol göstericidir.



Kuralları koyan ve dini-ahlaki değerleri öğreten ailelerin önce kendi koyduğu kurallara uyması, çocuklarına rol-model oldukları sorumluluğu ve bilinciyle kaliteli bir hayat çizgisini devam ettirmesi her dönemde çocuklarla yaşanacak olumsuzlukları en aza indirecektir.



www.aysegul-keskin.com