Numan AKKOYUNLU

Tarih: 04.04.2013 09:06

CHP Milletvekilinden Müthiş İtiraf

Facebook Twitter Linked-in



CHP Milletvekili İlhan CİHANER'DEN müthiş itiraf!  'Görevdeyken, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'I yasa dışı  dinlettim.' Bu şekilde yargıç karşısında suçunu itiraf etmiştir.

Eeee şimdi ne olacak? Pardon mu diyeceksiniz? Af edersiniz yanılmışız mı diyeceksiniz?  İktidar herkesi dinletiyor diyenler, evet şimdi ne diyeceksiniz? Kim, kimi dinletiyormuş?

Gördüğünüz gibi, yalancının mumu yatsıya kadar yandı. Maalesef,  ülkemizde yanan bu yalancı mumlardan çok var.  İnşallah İlhan CİHANER’İN mumu gibi, zamanı gelince her biri birer birer sönecekler...

'Dinleniyoruz, artık evimizde bile rahat konuşamıyoruz' diye, çığlık çığlığa bağıranlar, hani ya İktidar dinletiyordu? Hani ülkede hak- hukuk adına, demokrasi adına hiç bir şey kalmadı diyordunuz? Sırf bu yüzden hükümeti istifaya davet edenler; size sesleniyorum, şimdi ne olacak?

Acaba, azcık olsun yüzünüz kızaracak mı, bu kadar olsun içinizde insanı kırıntı kalmış mıdır? Sanmıyorum, keşke bu itirafın ardından, hükümeti bu konuda acımasız eleştiren ve suçlayanların da bir özrü olsa. Bu erdemliliği gösterebilseler! Ama nerde!.. Zaten beklemiyoruz da. Çünkü yavuz hırsız misali, yaptığı suçu başkasına yamamaya kalkan bir zihni yapıdan bunu beklemekte safdillik olur...

Tıpkı Danıştay saldırısı gibi; yapacaksın, edeceksin ve ardından da çıkıp hükümet yaptı diye kızıl kıyameti koparacaksın. Bu malum senaryolarınızı da bıkmadan usanmadan, arlanmadan mütemadiyen her fırsatta yazıp- çizeceksiniz; yeri geldiğinde de sahneleyip, çıkıp oynayacaksın. Bu nasıl bir mantık, anlamak mümkün değil?

Tüm yaptıkları iş zaten oynamaktan ibaret! Devlete, millete hizmet, ülke kalkınması umurlarında mı sanki? Kendi çıkarları, kendi saltanatları her zaman ön plandadır bu malum çevrelerin. Menfaatleri için yapamayacakları fedakârlık yok, çıkar için oynamayı da çok iyi becerirler. Bu konuda inanın ki çok mahirdirler. İşleri, güçleri zaten oynamak ve sürekli de bunu yapıyorlar. Nerede devlet anlayışı, devlet ciddiyeti? Ciddiyet kim, bunlar kim?

Hiç unutmuyorum, Danıştay saldırısında, hayatını kaybeden merhum yargıcın cenaze töreninde atılan sloganları. Hatta Cemil ÇİÇEK canını zor kurtardı, az kalsın linç edilecekti. Peki, sonuç! Ne oldu? Allah'tan katil yakalandı ve gerçek ortaya çıktı, hükümet ve üyeleri aklandı. Yoksa maazallah çoktan yamalanmıştı bile...  Bu tür eylemleri kimlerin organize ettiğini herkes anladı da, maalesef bizim şu sol cenah ne hikmettir bir türlü anlayamadı. Sanırım bundan böyle de anlamsına gerek kalmadı. Çünkü milletin karnı tok, artık yemiyor. Bu tür provokatif eylemler miadını doldurdu, işe yaramıyor. Üzgünüm!

Yaşanan bu itiraf sürecinden şu sonucu rahatlıkla çıkarabiliriz; dün söyledikleri yalanmış, öyleyse bugün söylediklerine neden inanalım? Malum çevrelerin yaptıkları feryadı figanlar pek sağlıklı değil, kulak asmayalım.

Bizler inandığımız, güvendiğimiz yoldan yürümeye devam edeceğiz... Her kafadan bir sesin geldiği, kendisini haklı çıkarmaya çalıştığı böylesi bir ortamda; demek ki doğru yolda olan bizleriz. Her şey ayan beyan orta da! Öyleyse, durmak yok yola devam...

Şu yaşadığımız barış, kardeşlik sürecini de bu bağlamda değerlendirebiliriz...

YERİ GELİMŞKEN “AKİL İNSANLAR” HAKKINDA DA İKİ SÖZ EDELİM:

Daha dün hükümetten böyle bir çalışma yapmasını isteyen ve bu hususta akıl verenler, şimdi başlatılan “Akil İnsanlar” projesini acımasızca eleştiriyorlar.  Bunu da anlamak mümkün değil. Ak Parti her ne yaparsa biz tam tersini yapacağız,  ya da söyleyeceğiz mantığı ile muhalefet mi olurmuş? Türkiye’de oluyor işte, duyan duymayana söylesin.

Bakın şimdilerde yine o malum çevreler ne diyorlar; “Akil İnsanlar” içerisinde MHP’li, CHP’li hiç kimse yok. Bunu da anlayan beri gelsin! Arkadaş; akıl var, izan var, bu partiler zaten sürece karşı değiller mi? Karşı olan insanlardan sürece katkı yapmaları nasıl beklenebilir? Tabi ki, oluşturulan “Akil İnsanlar” grubunda sürece destek verenler olacak, bundan doğal ne olabilir?              

“Akil İnsanlar” hükümet tarafından organize edilmiştir. Barış sürecine psikolojik de olsa, ülkenin dört bir yanına dağılıp destek vermeye çalışacaklar. Süreci, halka yüz-yüze anlatacaklar, ikna edecekler. Bir bakıma, barışa karşı çıkan ve işi sulandırmaya çalışanlara meydan bırakmayacaklar.  Bunu da yapmaları için bir aylık süreleri var, yasal bir kuruluş değil. Tamamen iktidarın tasarrufunda olan bir organizasyon! Neden fırtınalar koparılıyor, neden bu kadar eleştiriye tabi tutuluyor? Hem sonra eleştirenlerin, tam istediği gibi “ Akil İnsanlar” organize edilmiş olsalardı bile, bu sefer de o şekli eleştireceklerdi. Amaç, bağcıyı dövmek olunca, zaten meselde anlaşılmış oluyor…              

Bir başka husus da; “Akil İnsanlar” ve “Akil Adamlar” arasında ki farkı anlayamayanlar, konu hakkında televizyonlarda ahkâm kesiyorlar.  Bu da bir sorumsuzluk örneğidir, aynı zamanda topluma karşı saygısızlıktır…

Allah yardımcımız olsun, ülkemize barış ve huzur gelsin inşallah...

04.04.2013 // Numan AKKOYUNLU

 
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —