Sema Coşkun ÜNAL


Hocalı Katliamından Bize Mesaj Var

Hocalı Katliamından Bize Mesaj Var


HOCALI KATLİAMINDAN BİZE MESAJ VAR

Hocalı Katliamını gerçekleştiren Ermeniler kana ve toprağa doydu mu zannedersiniz?
HAYIR!
Bugün aynı emellerine devam etmekteler. İsimlerimizi soy isimlerimizi kullanarak aramızdalar.
Partiler, Dernekler kurup halkı bölme derdindeler!
Bugün PKK denilen illeti idare eden dağdaki ve siyasetteki kahpeler de kütüklerinde ERMENİ oldukları defalarca açıklandı.
Kürt kardeşlerimizi dürtükleyip onları meydana sürükleyen, arkada Siyonistler gibi sinsi bir şekilde duran da Ermenilerdir!
Komutalar onlarda!
Hatta dağdaki teröristlerin çoğu bunlardan oluşmaktadır!
Amaç Kürdistan değil, amaçları Büyük Ermenistan'ı kurmak topraklarımızda!
Kürdistan lakırdılarını , Kürt Kardeşlerimizi etkilemek için kullanmaktadırlar.
Allah muhafaza Ermenistan kurulduğunda da ilk katledilecekleri kişiler yine Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu , Doğu Karadeniz Bölgemizin insanları olacaktır!
Bakın arkadaşlar, Hocalı Katliamı tarihi çok geçmişe dayanmıyor. 1994 senesi mazimizde değil, yakın tarihimizde gerçekleşti bu olaylar..
Bugün Türkiye,  Doğu Bölgemizi canla başla pisliklerden arındırıyorsa daha büyük belalara fırsat vermemek için!
Vatanımızın bir karış toprağına bile sahip çıkmak zorundayız!
Herkesin dönen oyunlardan haberdar olması gerekir!..
Bir kere fırsat verildiğinde, Batı Bölgemizde ananasını, kivisini soyup, boğaza karşı çaylarınızı yudumlarken sizler , farkında olmazsınız doğunun ücra köşesinde benzeri bir katliam gerçekleşir..!!
O zamanda face profillerini karartır kimisi, entel hareketlerle ' nerde bu Hükümet, İstifa!' diye kuyruğuna basılmış itler gibi çığlıklar atıp, küfürler yağdırır.
2 gün sonra tatil beldelerinde güneşlenen, şezlongtan fotoğraflarını paylaşırlar!
Bu Türk, Türkiyeli, Müslüman duruşu değildir!
Bu nerden döllendiği belli olmayanların duruşudur, ona göre!
İsimleri Ahmet, Mehmet, Mahmut, Selahaddin.. olur ama kanları bozuktur.
Türkiye aşığı gibi dururlar ama toprağımızı paramparça etmek için her yolu denerler.
Halay çekerler, insanımızla kucaklaşır, satılmış ekranlarda sempatik görüntüleri yayınlanır.
Birkaç satılmış kanalda  ve ünlü isimlerin yanında pozlarla masumluklarını(!)  kabul ettirmeye çalışırlar.
Ve hatta namaz, oruç ve başörtü güzellemeleri ile sizin aklınızda imanlı algısını oluştururlar..
Onlar sizi etkiler , kışkırtılar...
Vatanınıza, Bayrağınıza bunu etmeyin ettirmeyin!!!
Çok geç kalmadan Bayrağımıza ve Toprağımızın bütünlüğüne sahip çıkalım!
Türkiye'mizin bağrındaki çeşitli milletler olarak bir namusumuz var o da Türkiye!!!
Her dinin mensubu, her ırk, her kültür, her siyasi görüş , herkes onu canıyla başıyla korumak zorunda!!

Türkiye'ye her geldiğimde özellikle aklı başka , kıçı başka türlü oynayanlar ekseriyetle şunu söylerler. ' Ah ne kadar da güzel bir ülkede yaşıyorsunuz. Medeniyet orada, darısı buraya 'der...
13 senedir Medeniyet(!)'in içinde yetişen ve ordan aldığım medeniyetin nişanesi olarak yanıbaşımızdaki sandalyeyi Avrupa hayranı diplomalı o asalakların kafasında parçalayasım gelmiştir ne yalan söyleleyim..

Hani Filistinli için ' Toprak Sattı(!) ' derler ya, hah işte bu zihniyet o toprağı satabilecek zihniyetin ta kendisi!
Ermeni gelse Diyarbakırda şurda evin var onu bana sat , değerinin 10 misli  vereceğiz, niyetini de apaçık söylese dahi; bu yukarda bahsettiğim huzuru , medeniyeti Avrupa'nın karanlık kucağında arayan (çok afedersiniz ) kancıklar ilk teklifte satarlar!..
Ajanlar isim istese hemen vereyim der, ellerinden tutup eve kadar götürürler , üstüne memnun bile ederler!
Bir de TRT Avaz'da yayınlanan videoyada babaları  gözleri önünde diri diri yakılanların vatan sevgisini ve çocuklarının onurlu duruşunu düşünün..

'Azerbaycan Ermenilerindir!' diyeceksin yoksa çocuklarını gözünün önünde diri diri yakarız 'diye çocuklarıyla tehdit ediliyor bir baba.
Aldıkları cevap ise ' Çocuklarımı da yakın beni de. Varsın onlarda yansın. Azerbaycan bizimdir. TOPRAĞIMI SATMAM!'oluyor...

İşkencelere rağmen Mescid-i Aksa'yı terketmeyen bir Filistin'li  gibi...
275 kiloluk topları sırtında taşıyan Seyit Onbaşı gibi..
Cephede düşmanla çarpışan Nene Hatun gibi..
Kurtuluş Savaşımızda yeni doğum yapıp sırtına sardığı bebeğiyle cepheye mermi taşırken donarak şehit olan Şerife Bacı gibi..

Diri diri yakılan babanın son sahnesinde siz olduğunuzu düşünsenize bir iki dakikacık..
Ne olurdu tavrınız?