İnsanlık Ayaklar Altında

Globalizm döngüsü içine girmiş bir dünyada yaşamaya başlayalıdan beri insanlarımız  da kültürel ve ahlak olarak globalleşmeye ve dolayısıyla her ülkeden bir kültür almaya ve bu kültürleri ruhlarında eritmeye başlarken kendilerinin bir çöplük haline geldiğini fark edemiyorlar.

Bilgi çöplüğü, ahlaki çöplük,kültür çöplüğü. Eskiden yozlaşma denirdi bu tür şeylere ama bu gün adına modernlik diyoruz. Modernizenin getirdiği insan ilişkilerinin büyük ölçüde sığlaştığı dünyamızda kimse kimseyi anlamıyor. Kocalar karılarını, karılar kocalarını, evlatlar anne ve babalarını, anne ve babalar evlatlarını. Sanırım birbirini anlamayan diğerlerini saymaya gerek yok. Öyle bir dünyada yaşamak zorundayız ki kadın ve erkek format değiştirmiş ve ahlaki bildiğimiz değerler de format değiştirmiş durumda.

İman dahil namus, dürüstlük, güzel ahlak para ile alınır satılır olmuş. Kadın erkek erkek kadın olmuş. Ahlaki değerler ayaklar altında. Parası olan namussuz insanlara şapka çıkarılır olmuş.. Adam toplum nazarında en adi ahlaksızlığı yapıyor, ama parası olduğu için hala ağam paşam olarak anılıyor. Eskiden böyle insanlar dışlandığı için kimse ahlaksızlık yapamaz, yapsa bile çok gizli yaparmış.

Manukyana vergi rekortmeni diye plaket veren bir millet olmuşuz, artık gerisini siz düşünün. Bazan ölümü öyle özlüyorum kii… Ölüm belki kurtuluş olur ümidiyle.. Allahın selamı banal olmuş, meraba, iyi günler demeyenlere acıyan gözlerle bakılmaya başlanmış. Güya sosyete oluyormuşuz. Allahın selamını verirseniz çağdışı geri kafalı oluyormuşsunuz. Ulan sensin geri kafalı diye çığlıklar atasım geliyor. Sonra durup düşünüyorum, atasından, anasından utanan insanlardan ne beklenirki?

Güya sosyete oldu ya geldiği köyü inkar ediyor adam,siz ağzınız bir karış açık bakarken. İnanın  bunları yazarken ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Bir millet bu kadar kısa bir zamanda nasıl yozlaştırılabilir ki diye.Toplumun neresinden tutsak lime lime elimizde kalıyor.

Mertlik mi, doğrusözlülük mü , oda ne demek oğlum sen biliyor musun bütün bunlar gözü açıklık demek. Bin yalanı birden sıralayacaksın ki sana açıkgöz desinler. Bin dalavereyi birden çevireceksin ki adam adam gibi adam ya desinler. 'Senin söylediklerini yaparsak şimdi, adımız kötüye çıkar. Aptal salak konumuna düşeriz' diyorlar. O zaman da haklısın dememekten geri duramıyor insan. Çünkü çoook önceleri atalarımız demiş ya 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar' diye. Biz de onuncu bir köy bulamadığımız için kovulmaktansa onlara benzeyelim bari diyerek, üzüm üzüme baka baka kararır misali bütün toplum olarak gerçek değerleri bir kenara atıp sahte, bu günkü gençlerin tabiriryle çakma değerleri asıllarının yerine oturtup öyle olmaya gayret etmişiz ve hala da etmekteyiz.

Sonumuzu merak etmek bile istemiyorum. Sadece dua ediyorum ki çakma değerler bir an önce geldiği yere gitsin de artık gerçek değerleri görebilelim.


Orjinal Köşe Yazısına Git