Bu günlerde konuştuğum hemen herkese bir önceki yazımda bahsettiğim (Kaybolmayan Güzellikler) müşterinin borcunu hesapladığı olayı anlatıyorum.
Mekke’de Bengladeş’li İbrahim (daha önce isim yazılmamıştı) otel müşterilerine yemek borcunuzu siz hesaplayacaksınız diyordu.
Çok basit gibi görünen bu hadise konuştuğum hemen herkesi çok şaşırttı.
Vay be bu devirde diyenler oldu.
İbrahim’e “Filozof ahçı” diyenler oldu.
İbrahim hala güven, itimat, saygı, hoşgörü gibi manevi değerlerin ayakta olduğunu küçüçük bedeniyle haykırıyordu.
Buna benzer bir hadiseyi Arapça öğretmenim Bilal Çolak yaklaşık 30 sene Medine’de yaşadığını anlatmıştı.
“Hocam ve arkadaşları Medine’de belli bir süreliğine bir bakkaldan borca alışveriş yapmışlar. Borçlarını ödeyecekleri gün, bakkala borcumuz ne kadar diye sormuşlar. Adam ben ne bileyim , siz hesaplaplayacaksınız demiş.” Bilal Hocam, bir derste o günkü yaşadığı şaşkınlık hala üzerindeymiş gibi bu olayı anlatmıştı. Arkadaşların hemen hepsi şaşırmıştı.
Benim yine İbrahim’i anlattığım bir hadise de başta herkes gibi şaşıran ama sonra aslında bunda şaşılacak bir şey yok diyen Mustafa Çıtak isimli ağabeyin şu sözleri okumaya değer.
“Sen Mekke’de bir otel açsan ne yaparsın, sen de aynısını yapmaz mısın, oraya gelen insanların tamamı sevap peşinde oraya gelmişler. Yemek ya da başka bir şey için neden kendilerini günaha soksunlar ki!”
İyiliğin de kötülüğün de ortak bir yönü var, her ikisi de konuşuldukça yaygınlaşır.
Gönlünüz iyilikten yanaysa diliniz iyilik konuşmalı, iyiliği anlatmalı.
Çıtak ağabeyin dedikleri bana kim bu iyilik peşinde koşanlar sorusunu sordurdu. Nereden gelirler, ne için gelirler Mekke’ye? Acaba bu insanlar kendi ülkelerinde nasıllardır diye düşündüm. İnsanlık adına umudum bir kez daha arttı.
Dünyanın her yerinde sevap, iyilik peşinde koşan insanlar var. Hala iyiyi yaşayan, doğruyu emreden, sabrı tavsiye eden güzel insanlar var.
Onlar hiç tereddüd etmeden müşterisine güvenen, bir ekmek kırıntısı bile olsa haram yemekten korkan insanlar. Daha kim bilir ne güzellikleri var bu insanların.
Ama, bir de bunlarla ilgili oluşturulmaya çalışılan “imaj”.
Ama üzülmeyin, İnşallah, onlar dünyada kötülüğe karşı galip gelecekler. İnşallah, bunda bizlerin de payı olur.