Tülay Demircan KOYUNCU


Kibir Afeti ile Yakma Ömrünü

Kibir Afeti ile Yakma Ömrünü


Kibrim beni yükseltir sandım.

Bilemedim, ellerimle hazır ettiğim, mahşeri hesabımı zor ettiğimi.

Bir damla sudan yaratılan ey aciz insan,

Nefsin önünde diz çökerek, hayatını,

İstek ve arzularının kölesi neden yaparsın ki!

Gurur denilen aldatma, yerleşince ruhun derinliklerine, bastığın toprağa hükmetmek hoş gelir, nefsi emmarene.

Makam ve mevki sevdası ile bitmeyecek hayallere dalan ömre,

Öğüt verecek , ne alim ne de veli bulunur.

Gel gör ki, insanoğlu bir çiğnemlik ettendir,

Lakin akıl etmez, gücü nedir ki!

Karıncayı ezer, lakin aslan dan kaçar.

Güç denilen illet, ruha salar gurur denilen büyüklenmeyi.

Olmayan hülyaları koyar, gündüz rüyalarına.

Zamana yenilen nefis ile kendini kral sanmaktan öteye geçemez ki!

Oysa sadece köledir.

Köle, başına kral tacı taksa dahi, kral olamaz ki.

Kime, neye, niçin büyüklenip zulmeder?

Dünya sadece misafir hane değil miydi ki!

Misafirin ev sahibine kafa tutması, edepsizlikten öte nedir ki!

Mal mı senin, mülk mü?

Belki bir kefenin dahi olmayacak, giderken fani dünyadan.

Belki bir dua edenin kalmayacak, gurur ve kibir ile yaşadığından.

Ah be nefsi emmare!

Ne istersin, biçare bir nefeslik ömrü olan beşerden.

Unutmayasın ey ehli kubur!

Nemrut’ta, kibriyle zulüm ederdi,

Lakin bir sineğe mağlup edildi.

Ya Firavunun su da boğulduğunu,

Bir düşün dünyaya hükmedenleri...

Ölümsüzlük savaşı verip, Azrail'e boyun eğenleri.

Birazcık aklına sahip isen, atalarınla övünüp durmayasın.

Ya cehenneme odun olmuş iseler,

Sen de onlar ile haşrolmayasın.

Geçmiş ile yaşayan, gelecek ile barışamaz ki!

Bir yetimin başına dokunmayan elin var ise, hüküm veren mühürleri bassan ellerin olsa ne fayda ki!

Ey insan olan aciz kul!

Ruhuna bir nebze tevazu kazıya bildin mi?

Bir bak aynaya, bu sureti yaratana kul olabildin mi?

Seni yaratan, diğerlerini yaratmadı mı ki,

Şimdi 'çocuktan ders almam' demen niyedir ki?

Bir piri faniye hatır sormaz isen

Bir çocuğun gönlüne yer etmez isen,

Kral olsan gireceğin tabut değil midir ki?

Tevazu ile eğit nefsini.

Kibir ile uyutma kendini.

Bir bakmışsın ki, dünya dan göçüp gitmişsin,

Ardına ne bırakmışsın ki?

Rüyadan uyanma yeridir, baki âlem dedikleri,

Uykuya dalıp, gurur ile yüzdüğün âlem senin miydi ki?

Yüreğine sevdayı koy!

Hüsnü zan ile yoğur,

İçine bir tutam tevazu ekle,

İman ile şerbetle,

Hayatın yemeğini sun ömrüne.

Kibir ve gururdan uzak

Merhamet ve sevda ile

Yaşayıp, aldananlardan olmamak ümidiyle.

Değerli okurlarım…