Numan AKKOYUNLU


Lütfen Tezgahın Farkında Olalım

Lütfen Tezgahın Farkında Olalım


Son on yılda; her açıdan gelişen, büyüyen, demokratikleşen ve kendi kendine yeter durma gelen, kendi karalarını kendisi alabilen, gerçek anlamda bağımsızlığını kazanmaya çalışan Türkiye'nin önünü kesmek için dıştan ve içeriden canhıraş bir çalışma, bir gayrettir gidiyor. Dün gezi olayları, bugünde bu operasyonlar...

Gezi nasıl işin bahanesiydi, şimdi de operasyonlar işin bahanesi. Asıl amaç başka tabii... Görene, bilene ve ülkesini gerçek anlamda sevene...

Operasyonun bir tezgâh olduğu o kadar açık ki, olayları takip eden her aklı başında insanın görebileceği kadar açık ve orta. Bunu aslında itiraf da ettiler. Ama malum medya maharetiyle bu itiraf bertaraf edildi, ya da edildiği sanıldı...

Hani, operasyonda ayakkabı kutularıyla birlikte para sayma makinesi de vardı, sahi ne oldu o para sayma makinesine? Bi'aralar kutularla çarşaf çarşaf dillere dolanmıştı, hiç merak eden olmadı mı acaba, neden artık para sayma makinesi konuşulmuyor? Ben söyleyeyim; o para sayma makinesini operasyona giden polisler yanlarında götürmüşler, bunu bizzat itiraf ettiler ve zaten mobese kayıtlarında da görülüyor. Buradan da yapılanların tezgâh olduğu açıkça anlaşılıyor zaten. Yoksa sen daha işin başında ne kadar para yakalayacağını nereden bildin ki yanında sayma makinesi götürdün. Azcık izanı ve vicdanı olanlar sadece olayların bu yüzüne baksalar neler olup bittiğini görecekler, anlayacaklar... Ama nerede o sağduyu...

Operasyonun bir tezgâh olduğunu şuradan da anlayabiliriz, diyorlar ki; 220 milyar dolar rüşvet var işin içinde, asrın en büyük yolsuzluğu(!) yapıldı. Bu kadar afakî bir düzmece olamaz, ya 220 milyar doların alım gücünü bilmiyorlar ya da Allah’ın hışmına uğradılar ki böylesi bariz bir yalanı milletin gözünün içine baka baka söylediler. Hükümet yetkilileri açıkladı, bizim on bir yılda toplam yatırımlarımız (buna en büyük projeler de dâhil) bu kadar yekûn tutmuyor. Kendileri idrak ve izandan yoksun oldukları için, maalesef halkımızı da öyle görüyorlar.

Asrın yolsuzluğuymuş, yesinler sizi!

Sanki  ülkemizde 28 Şubat’ı hiç yaşamamışız gibi, sanki bankaların içini kimlerin nasıl boşalttığını bilmiyormuşuz gibi ve sanki bir gecede milyonlarca insanın nasıl battığını ve faiz lobisinin milyar dolarlarına nasıl milyar dolar kattığını unutmuşuz gibi sallayıp duruyorlar… Allah için bu tür kıvırtma-yanıltma işlerinde, yaşanan rezillikleri hiç yaşanmamış gibi görmezden gelmelerinde üzerlerine yok, haklarını vermek lazım.

Halkçı görünüp de halk iradesine ipotek koyma oyunları da artık sökmüyor! Allah’a şükür ülkemiz büyüyor, gelişiyor ve her şeyden önce halk bilinçleniyor. Kimin ne olduğunu ve ne yapmaya çalıştığını herkes çok iyi biliyor…

Belli ki birileri başlarını kuma gömüyor, olayları takip etmeden vur abalıya gitsin diyorlar, sonra da haktan hukuktan, adaletten, dürüstlükten, demokrasiden dem vuruyorlar...

Operasyonların asıl hedefi büyüyen, gelişen Türkiye'nin önünü kesmek; işte bu kadar basit.

Asıl hedefi göremeyip, dar dünyalarında sıkışıp kalanlar üstüne üstlük birde akıl vermeye kalkıyorlar, ne garip. Zaten ne hikmetse bu cenah kendilerini hep dev aynasında gördüler, bilmeden bilgiçlik taslamalarında da üzerilerine yok, maşallah!

Ha bu arada şunu da söyleyelim, eğer gerçekte de yolsuzluk var ise tabi ki üzerilerine gidilsin ve zaten gidiliyor da, kimsenin de örtbas ettiği yok. Ama yolsuzluğu bir takım zavallıların gagalamaları için önlerine yem olarak atan gücü de görmezlikten gelemeyiz...

Netice de, nasıl gezi olayları başarısız olduysa Allah'ın izniyle bu operasyonlarda başarısız olacak ve gelişen Türkiye içerideki işbirlikçilere, dışarıdaki malum güçlere rağmen gelişmesine devam edecektir inşallah. Buna, Allah'tan başka mani olmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Allah Başbakanımızın, Milletimizin yardımcısı olsun...

10.01.2014 // Numan AKKOYUNLU